Türk müziğinin efsane isimlerinden Ajda Pekkan, Soma faciasının ardından Hürriyet için bir yazı kaleme aldı
İşte Aja Pekkan’ın Soma için kaleme aldığı 40 gün sonra Soma’yı unutma başlıklı o yazı…
Tüm sanatçı dostlarıma buradan çağrı yapıyorum, gelin
hep beraber Soma için sahneye çıkalım. Ya da stüdyoya girelim. Tüm
geliri Soma’ya aktarılacak bir şarkıyı seslendirelim… Bu kez
yaralarımızı sardıktan, acılarımızı biraz dindirdikten sonra felaket
yaşayanlar unutulmasın lütfen. Biz sanatçıların üzerine de görev
düşüyor. Şu aşamada kimi kişisel yardım yapar, kimi oraya gidip ailelere
destek olur. Hepsine saygım var. Böyle bir günde bunlar tartışılmaz.
Peki ya sonrası? Madencilerin 40’ı bile çıkmadan Soma’dan el ayak
çekilecek. Televizyoncular canlı yayın araçlarını toplayıp gidecek.
Siyasetçiler adım atmayacak. Gündem 40 kere değişecek. Herkes unutacak
Soma’yı. Madenci eşleri, babasız kalan çocuklar, anneler-babalar kendi
çaresizlikleriyle baş başa kalacaklar. İşte tam bu noktada sanatçılara
görev düşüyor. Soma’yı unutturmamak için. Konser mi olur, single mı olur
fark etmez… Yeter ki oradaki insanlar yalnız olmadıklarını görsünler.
Onların bugün değil asıl 40 gün sonra desteğe ihtiyaçları var. Bırakın
yasımızı tutalım Düne kadar daha toprak altında canlar vardı, aileler
günlerdir cenazelerine bile ulaşamıyor… Soma’da Cumhuriyet tarihimizin
en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Ama şu acı bile bizi
birleştirmeye yetmiyor. Ne berbat bir şeymiş şu siyaset. Siyasi
çekişmelerden dolayı yasımızı bile tutamıyoruz. 300’ü aşkın insanımız
ölmüş. Türkiye bir ucundan bir ucuna yasa bürünmüş. Bunun ötesi var mı?
Soma acısı herkesi birleştirdi. Bir tek siyasetçiler hariç. Somali’ye
gittim Soma’ya mı gitmeyeceğim Ünlü isimlerin Soma’ya gitmesi reklam mı,
değil mi? Giden bazı sanatçılar eleştiriliyor. “Acılar bu kadar
tazeyken ünlülerin ne işi var orada?” deniyor. Yukarıda da söyledim:
Kimi ikinci gün gider, kimi sonra. Kimi kişisel yardım yapar, kimi sonra
gidip aileleri ziyaret eder… Herkesin kendi bileceği iş. Reklam için
yapıyorsa da Allah’la onun arasında artık. Bana bu konuyu soranlara ne
diyorum biliyor musunuz: Somali’ye kadar gittim yardım için, Soma’ya mı
gitmeyeceğim? Elbette Soma’ya da gideceğim. Ama daha kurtarma
çalışmaları sürerken oraya gitmek, bana ayak bağı olmak gibi geldiği
için tercih etmedim. Ekibimden arkadaşlarım daha ilk gün oradaydı.
Kaybettiğimiz madenci kardeşlerimizin yakınlarını ziyaret ettiler,
onlarla iletişim kurdular. Sonra eminim benim gibi giden başka sanatçı
dostlarım da olacaktır. Somalı’yı unutmamak hepimizin boynunun borcudur.
Önlem almazsak bu acıları yaşarız Bütün Türkiye için bu hafta en zor
şey televizyonları izlemek, gazeteleri, interneti okumaktı. Dayanılır
gibi değildi. Her anne haykırışıyla içimiz parçalandı. Her çocuk
ağlamasıyla yüreğimiz dağlandı. Her gözyaşı döken eşle, kardeşle gözyaşı
döktük. Böyle acıları bir daha gösterme Allah’ım bize… Gerçi bu lafın
da kıymeti kalmadı artık. Çünkü onlarca yıldır söylüyoruz bunu ve hâlâ
anlamış değiliz: Önlem almazsak, gerekenleri yapmazsak ne yazık ki
tekrar tekrar yaşatacak Allah bize bu acıları… Bir tek önlem aldığımız
gün gönül rahatlığıyla söyleyeceğiz: “Böyle acıları bir daha yaşatma
Allah’ım” diye…
Aracımı Kiraya Vermek İstiyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder